MUKÂBELE

MUKÂBELE
Hapsetmek. * Sonraya bırakmak, tehir etmek. * Meşveret etmek, danışmak. * Bir kimsenin evi yanında bir ev satıldığında; "başka kimse satın alsın, ben ondan şüf'a yolu ile alayım" diye şirâsına muhtaç iken tehir etmek

Yeni Lügat Türkçe Sözlük . 2009.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • mukabele — is., Ar. muḳābele 1) Karşılık verme, karşılama, karşılık 2) Karşı gelme, başkaldırma 3) Toplu yerlerde yüksek sesle hatim okunurken Kur an okumasını bilenlerin gözleriyle Kur an ı takip etmesi, bilmeyenlerin dinlemesi 4) esk. Karşılaştırma,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mukabele etmek — 1) karşılık vermek, karşılıkta bulunmak Dâhilî isyanlara mukabele ve mukavemet ettik. Atatürk 2) karşı gelmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • MUKABELE-İ BİLHURUF — Söz ile konuşmak ve hakikatı müdafaa etmek suretiyle karşı çıkıp mukabele etmek. (Bak: Muaraza i bilhuruf …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MUKABELE — Karşılık, karşılamak. * Mücadele. * Karşılaştırmak. Karşılıklı yapılan iş, karşılıklı yapılan okuma. * Camide Kur ân ı Kerimi okuyup halka dinletmek.* Yüz yüze olmak. * Düşmanın şerrinden kurtulmak ve onun şiddetini kaldırmak için onu yıldıracak… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • mukabele okumak — topluluk karşısında dinleyicilerin takip edebileceği biçimde Kur an ı okumak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • MUKABELE-İ BİLMİSİL — Karşılaştığı aynı muameleyi sahibine iade etmek, o kimseye aynı muameleyi yapmak. Mukabil hareketi karşısındakine icra etmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MUKABELE-İ BİSSÜYUF — Silâha, kılınca sarılmak suretiyle karşı koymak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • KUBALE — Mukabele. * Kapı ön …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MUHAZAH — Mukabele olmak, karşılık olmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MÜVAZAT — Mukabele olmak, karşılıklı olmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”